Güller şehri Isparta‘ya gelince; çevre ilçe ve köyleri de gezi programımıza dahil ettik. Eğirdir Gölü’nün kenarında Barla’ya uğrayıp, Bediüzzaman Hazretlerinin bulunduğu menzilleri ziyaret ettik.
Daha sonra da İslamköy’e doğru yola çıkıyoruz. Yeşilliklerle çevrili yollardan geçip İslamköy’e dahil olduğumuzda karşımıza bir külliye çıkıyor. Bu Külliye 9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel adına yaptırılmış. İçinde güzel mimarisi ile Şehriban Hatun Camii ve yanıbaşında da Demokrasi Müzesi yer alıyor. Ayrıca kütüphane, kafeterya gibi sosyal üniteler de unutulmamış. Müze Müdürü Sayın Osman Siviloğlu ile görüşüyoruz. Kendisi daha önce Konya İl Kültür Müdürlüğü yapmış. Emekli olduktan sonra buraya Müze Müdürü olarak gelmiş. Kendisinden müze ile ilgili bilgi alıyoruz. Şu anda müze hazırlık safhasında imiş. Kasım ayında açılış için çalışmaların devam ettiğini söylüyor. “Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi” iki düşünceden hareketle vücud bulmuş. Birincisi; Demirel’in 1949 yılından 2000’e kadar geçen dönemdeki yurt dışı gezileri. Bu geziler dolayısıyla ortaya çıkan belgeler ve önemli hediyeler. İkincisi; demokrasi sayesinde ülkenin bilhassa Anadolu’nun nereden nereye geldiğinin ortaya konulması. Demirel’in uzun yıllar içerisinde yurtiçi ve yurtdışında katıldığı toplantılarla ilgili gerek Devlet Başkanları ile gerekse o ülkelere ait önemli kimselerle beraber çekildiği fotoğraflar ve verilen hediyeler de bu müzede sergileniyor. Sayın Siviloğlu bize şimdiye kadarki çalışmaları göstermek için müzeyi gezdiriyor ve bilgi veriyor. Siviloğlu, “Elimizde 6 milyon belge var. 10 bin hediyelik eşya var. Bunları tasnif ediyoruz.” diyor. Müze bölümlere ayrılmış. Türki Cumhuriyetlere yapılan gezilerle ilgili, GAP ile ilgili bölüm, Avrupa ve ABD Devlet Başkanları ile ilgili bölüm, Ortadoğu Ülkeleri ziyaretleri, Başbakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, çocukluğundan itibaren tahsil dönemi ayrı ayrı bölümlerde sergileniyor. Ayrıca 12 Eylül 1980 ihtilâli ile ilgili ayrı bir bölüm açılmış. Burada ihtilâl lideri Kenan Evren’in gönderdiği mektup da sergileniyor. Girişte Demirel ve oy sandığı birlikte bir komposizyon yapılmış ve şu mesaj verilmeye çalışılmış: “Kalkınma ancak demokrasi ile olabilir”
Türkiye'nin 1950 öncesi fakir ve çaresiz hâlini nazara veren resimler var. Hemen yanında giderek sanayileşmiş ve teknolojiden azamî istifade etmeye çalışan ve gelişen bir Türkiye. Resimlerle tablolarla ülkenin övündüğü büyük eserler ortaya konulmuş. Maketlerle de daha canlı bir şekilde büyük yatırımlar sergileniyor. Bütün bu güzel şeylere ancak demokrasi sayesinde ulaşılabildiğinin mesajı verilmiş. Müze binasının 1 büyük 7 küçük kubbesi var. Küçük kubbeler Demirel’in yedi kez başbakan oluşunu, ortadaki büyük kubbe de Cumhurbaşkanlığını sembolize ediyor. Demirel’e külliyenin biraz ilerisindeki Çalca Tepesinde bir anıt mezar yapılıyor. Bununla da Şevket Demirel ilgileniyor. Dokuz gölet yapılmış. Bu göletler de 9. Cumhurbaşkanlığını sembolize ediyor. Anıt mezarın çevresi de küçük bir orman hâline getiriliyor. Müze girişinde kabartma yazı ile Şevket Demirel’in bir yazısı var. Burada Süleyman Demirel’in tarihçe-i hayatını anlatmış sonunda da şu notu düşmüş :
“Ey ziyaretçi; Süleyman Demirel Demokrasi müzesini dikkatle gez. 50 yıllık medeniyet mücadelesini sen de sez, kafanı kaldır, kerpiç evleri, yeşil ovayı gör, Böylece, Türkiye–köy–Demirel ve demokrasi arasındaki kader ayağını ör.”
SALİH SÜTÇÜOĞLU - ADNAN ACIR
05.07.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder